İran’ın kalbine kadar sızan bir operasyon yeteneğinden bahsediyoruz. Öyle sıradan bir istihbarat faaliyeti değil bu. Nokta atışıyla İran’ın içindeki üst düzey isimlerin vurulması, bize “bu işte başka bir şey var” dedirtiyor.
Bu yazıda sadece medyada yer alanları değil, perde arkasındaki metafizik bağlantılara kadar dalacağız. Çünkü bu operasyonlarda İsrail’in klasik Mossad yöntemlerinin dışında bir bilinmeyen kullandığını düşünüyorum. Hadi başlayalım.
İran dediğin yer, sırlarla örülü, rejimin gözü hep açık. Ama İsrail, yıllardır bu duvarları bir şekilde aşıyor. Nükleer programın başındaki isimlerin arabasına kadar GPS koymak, korumalı konvoyu dakikası dakikasına takip etmek, anbean iz sürmek… Hani biz film izlerken “yok artık bu kadar da olmaz” diyoruz ya, işte adamlar onu yapıyor.
Ve garip olan şu: İran bu olayları ya fark edemiyor, ya da fark ettiğinde çoktan iş işten geçmiş oluyor.
Tam burada sana “teknoloji, siber istihbarat, dronlar” falan anlatabilirim ama bana sorarsan iş sadece teknik değil. Klasik istihbaratla açıklanamayacak kadar kusursuz bir operasyon yürütülüyor.
Mesela, bazı isimler hiç telsizle konuşmuyor, konum paylaşmıyor, şifreli görüşüyor, konvoy sürekli değişiyor… Ama yine de vuruluyor.
Burada bir tık ötede durup şunu sormak lazım:
İsrail, İran’a sadece ajanla mı giriyor yoksa başka bir boyuttan mı izliyor?
Benim kişisel fikrim, İsrail bu işin sadece dünya katmanında değil, manevi ve metafizik katmanında da çalışıyor.
Mossad’ın bazı özel birimleriyle, Kabalacı ajanlar, meditatif teknikler kullanan istihbaratçılar, psişik bağlantılar kurmaya çalışan gruplar olduğu iddiası yıllardır konuşulur. Hatta bazı operasyonların, “rüyalar yoluyla gelen mesajlarla” planlandığı bile dillendirilmiştir.
Sadece GPS takip ya da insan istihbaratı (HUMINT) değil, enerji hatları, zihin okumalar, bilinç düzeyi takibi gibi alışılmadık yollarla istihbarat toplandığına dair ciddi iddialar var.
Bunu "komplo teorisi" diye geçiştiren çok olur ama gerçek şu ki:
Klasik akılla açıklanamayan bir başarı varsa, klasik dışı bir yöntem vardır.
Her suikasttan sonra İran basını bağırıyor:
“İçeride köstebek var!”
Belki de var. Ama ya mesele içeriden biri değilse?
Ya hedefin “zihinsel sinyal izinden” ulaşılıyorsa?
Şaka gibi değil mi? Ama artık dünya bu.
Görmediğin şeyin seni vurduğu bir dünyadayız.
İsrail’in metafizik tarafındaki en büyük dayanak noktası: Kabala (Kabbalah)
İsrail’in nokta atışı operasyonları, sadece düşmanı bertaraf etmek değil, bir güç gösterisidir.
“Senin içini senden iyi biliyoruz” mesajıdır.
Ve bana göre bu işler artık masada değil, masaüstü ile bilinçaltı arasında bir yerde dönüyor.
Klasik güvenlik sistemleri, kamuflajlı ajanları değil, frekansları, enerjileri ve titreşimleri engellemeli artık. Çünkü çağ değişti.